Amatörün DSLR fotoğraf makinesi satın alma rehberi

2008 yılının DSLR yılı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Herkesin elinde bir tane var. Bunda kuşkusuz düşen fiyatların payı büyük. Seneler önce bir Canon A serisi furyası vardı. Digic işlemcili A60 modeli efsaneydi. 800YTL’ye kadar çıkan fiyatları olduğunu hatırlıyorum ilk geldiğinde. Ortalama 600 YTL civarıydı. Ulaşılamaz bir makineydi çoğumuz için. Şimdi ise bu fiyatlara DSLR alabiliyoruz. Hele de  ikinci el ya da spot olarak çok iyi makineler bulunabiliyor. Canon ise bugün A590 IS  modeline çıktı. Fiyatı nakitte 320-350YTL arası 🙂

Öyle bir hale geldik ki, neredeyse her fotoğraf makinesi alıcısı önce DSLR’a bakıyor. Bütçesine uygun model bulursa da alıyor. Ancak kompakt makine ve DSLR arasında çok ciddi ve tehlikeli bir fark var. Kompakt makine alınca hemen çekmeye başlarsınız. Başka bir masrafı yoktur. Ama DSLR almak sadece bir başlangıçtır. Makro çekmek isteseniz, kompakt kadar dibine giremezsiniz objenin; uzağı çekmek isteseniz adam gibi yakınlaştırmaz, portre çekmek isterseniz, ahım şahım bir fark yaratmaz. Geniş açı performansı iyidir ama gece çekiminde yeterince iyi olmaz. Neden? Çünkü DSLR, üzerinde kit lens ile gelir. Bu kit lensler saydığım konuların birinde uzman değildir. Günü kurtarır. Zira iyi bir kit lens ile kameranın fiyatı uçar. Bu yüzden yurtdışında kit lensi olmayan, sadece makine satan yerler vardır. Kit lens kadar düşük bir fiyata, alır kendi lensinizi takarsınız.

Bu yazımızda DSLR fotoğraf makinelerı üzerine eğilip, sizi yol yakınken vaz geçirmeye ya da ısrarcıysanız doğru alış veriş yapmanızı sağlamaya çalışacağız.  Bir satın alma rehberi değil bu yazı. Marka ve modellere hiç girmiyoruz. Elbette bir konu mankeni kameramız olacak ancak anlatacaklarımız tüm DLSR’lar için geçerli. Rehberden çok, “DSLR fotoğraf makinesi satın alma taktikleri” desek daha doğru olur

PC Labs bir fotoğrafçılık sitesi değil. Biz de fotoğrafçı değiliz. Bunu önceden belirtelim. ‘Fotoğrafçılık sanatı’ ve ‘iyi fotoğraf nasıl çekilir ?’ konuları bizim dışımızda, ayrı bir uzmanlık. O konulara elbette giremeyiz. Bizim işimiz donanım ve DSLR’a da bu açıdan bakacağız. Yazının başlığına da yazdığım gibi, bir amatörün DSLR maceralarını okuyacaksınız. Bu işin en pahalı aşaması başlangıç adımı. O yüzden keni başımdan geçenleri aktararak yeni kamera alacakların bütçe planlarını optimize etmeyi amaçladım.

İş gereği on yıldır fotoğraf çekiyorum. Daha çok, ürün fotoğrafları elbette. Web cam ile başladım 🙂 Intel’in CCD sensörlü mükemmel bir web kamerası vardı. 110$ idi yanılmıyorsam. Hala elimde olsaydı on yıllık demez yine kullanırdım:

Bir ekran kartı incelemesinde kullandığım intel web cam ile aldığım görüntü:

Yakından bile çekiyordu 🙂 Bunlar tam ekran görüntüleri.

Ancak son bir iki yıldır elime geçen makinelerle, ürün fotoğraflarının da dışına çıkabildim. Ürün fotoğrafları kontrollü ortamlarda çekildiği için, genelde sonuçlar tatmin edici oluyor. Ama sokağa çıktığınızda, ışığı kontrol etme şansınız yok. Bu yüzden kameranızı ortama göre ayarlamak durumundasınız. İşte DSLR ve dijital kompakt fotoğraf makinelerinin ayrımı burada başlıyor. DSLR ile ışık ayarınızı istediğiniz gibi yapabiliyorsunuz. Kompakt makineler ise size limitli seçenekler ve değiştirilemeyen lensleri nedeniyle sınırlı çekim imkanları tanıyor.

Konuya girmeden önce 2003 yılında dostumuz Said Erdoğan’ın sitemize yazdığı ‘Dijital Fotoğrafçılık Terimleri’ ve ‘Temel Fotoğrafik Terimler‘ yazılarımızı bir kenara kaydetmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Hemen hemen bütün önemli terimlerin açıklamasını bulabilirsiniz. Ayrıca yeni yazarlarımızdan Yalçın Aydın’ın terimler üzerine detaylı bir yazısını da Nisan ayında sitemizde yayınladık.

Neden DSLR Fotoğraf Makinesi?

Bu yazıyı okuyorsanız, DSLR almaya karar vermişiniz demektir. DSLR ve diğerleri arasındaki farka değinmeye gerek yok. Durumu üç başlıkta toplayabiliriz.

• DSLR imkanlarına ihtiyaç
• Fotoğraf hobisine ciddi bir başlangıç
• Yanlış yönlenme

DLSR’ın geniş lens ve çekim imkanları malum. Lens değişimi başlı başına satın alma kararı. Kameranın kendi özellikleri, yüksek ISO performansı gibi, yine geçerli sebep. Bu hobiye başlarken direkt giriş seviyesi DLSR’la başlamak, öğrendiğiniz her şeyi hemen uygulamanızı sağlayacağından, mantıklı bir iş olur.

Yanlış yönlenme ise, ‘iyi makina alırsam iyi fotoğraf çekerim’ düşüncesinden kaynaklanıyor. Halbuki ikisi çok ayrı. Fotoğrafçılığın kuralları kameraya göre değişmez. Dolayısıyla iyi fotoğraf için gerekli şartları oluşturduğunuzda, cep telefonu ile de çekim yapabilirsiniz. Sahnenin kendi o kadar etkileyicidir ki, kimse nasıl çekildiğiyle ilgilenmez. Zaten anı yakalamak istediğiniz durumlarda oturup ince ayar yapacak vaktiniz de olmaz.

İyi bir kamera ile çektiğiniz gün batımı fotoğrafında yamuk bir ufuk çizgisi her şeyi berbat edebilir. O yüzden iyi makine değil, iyi bir kurs bulun ya da internetteki kaynakları değerlendirin. İngilizceniz de varsa kaynaklar sınırsız.

Makine seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

• Makine özelliklerinden hangileri size gerekli?
• Lens çeşitleri ve fiyatları hangisinde uygun?
• Nasıl fotoğraflar çekeceksiniz?

Piyasada çok çeşitli makineler var. Hepsinin eksileri ve artıları bulunuyor. Mükemmel makine yok, yapılma imkanı olsa da yapmazlar. O yüzden kendi ihtiyaçlarınızı iyi bilmeniz gerek. Örneğin DSLR’a Nikon D90 ile video özelliği geldi. Buna ihtiyacınız var mı yok mu?  Bazı kameraların ISO performansı diğerlerinden yüksek. Yani az ışık altında başarılı sonuç veriyor. Canon EOS serisi buna bir örnek. Bazı kameralar görüntü sabitleyicisi denen ve elinizin titreşimlerini fotoğrafa yansıtmayan sistemi gövdede barındırıyor, bazıları lenslerde. Sabitleyicili lensler çok daha pahalı. Halbuki makinenin kendinde bu özellik varsa, bu özelliğie ekstra para vermiyorsunuz. Sony Alpha serisi DSLR’lar da buna örnek.

Lens fiyatları ve çeşitleri de markaya göre değişiyor. Sabitleyici örneğinde olduğu gibi. Canon lensleri Nikon’dan pahalı olabiliyor. İstediğiniz odak uzaklıklarını içeren bir lens birinde olabilir diğerinde olmayabilir.

Çekeceğiniz fotoğrafların türü de önemli. ‘Full frame’ denen 35mm kameralara ihtiyacınız yoksa, küçük sensörlü ve çok daha ucuz DSLR’lar size yetecektir. Kamerayı alıp dağ tepe gezecekseniz darbeye ve suya dayanıklı gövde önemli. Su geçirmez gövdeli kamera ve lensler var.

Uzun lafın kısası önce kamerayla ne yapmak istediğinize karar verin. Yoksa işin içinden çıkamazsınız. Çok model var. Özel bir niyetiniz yoksa Canon EOS 450D ve Nikon D90 gibi kameralar işinizi fazlasıyla görecektir.

Bizim konu mankenimiz Canon EOS 450D. PC Labs olarak envarterde üç adet bulunuyor 🙂 Zira fotoğraf meraklısı üç editörümüz var. Dördüncü de yolda. Lensler pahalı olduğundan, aynı marka kullanarak gerektiğinde aramızda değiştirebiliyoruz. Siz de böyle ‘ekonomik’ kararlar alabilrsiniz.

Canon EOS 450D’yi seçmemiz, Canon’a alışkın olmamız ve yüksek ISO başarımı nedeniyle oldu.  Kameranın geri kalan özelliklerinden de elbette memnunuz. Sadece Türkiye’de çok pahalı olması problemi var. Kurlar da fırlayınca fiyatlar şu sıra yine yükseldi. Euro ile satılan kameralar 1.2 milyar civarına bulunabiliyordu kampanyalarla. Şimdi 1.5’tan başlıyor. Spot piyasası Dolar ile çalıştığından orada da fiyatlar uçtu. O yüzden şu dönemi atlatmakta fayda var.

Makinemizi aldık. Sıra lens almakta. Lenslerimiz olmadan DSLR’ın çok bir anlamı yok. Zoom’u da makroyu da yapan, taktığımız lenstir.

O yüzden önce lenslerin etkilerini göreceğiz.

.

Benzer Yazılar:

Samsung’dan Galaxy Kamera Şimdi Sırada Samsung Galaxy Camera Modelleri